Peygamberimiz geçmiş ümmetlerden dört kişiyi çok takdir etmiş, onların kazandıkları sevaba hayranlık hissi belirtmişti. Bunlar:

Hazret-i Eyyüb Aleyhisselâm.

Hazret-i Hazkıl Aleyhisselâm.

Hazret-i Zekeriyya Aleyhisselâm ve

Hazret-i Yuşâ Aleyhisselām, idiler.

Seksener yıl Allah’a ibadet ve duâda bulunan bu mübarek ve aziz insanların sevaplarına had yok gibiydi. Bu kadar ibadet etmekle de kalmamışlar, bu müddet zarfında başlarına gelen bütün belâ ve musibetlerden dolayı da göz açıp yumuncaya kadar olsun Allah’a isyanda bulunmamış, şikâyet etmemişlerdi.

Peygamberimiz’in hayranlık hissi duyması bundandı. Ancak bu sırada Cebrail Aleyhisselâm geldi ve Efendimiz’e müjde verdi:

– Yâ Resûlallah, senin hayranlık duyduğun bu zâtların kazandıklarından fazlasını kazanma imkânını Rabbin ümmetine bir gecede bahşetti. Sana Kadir süresini gönderdi. Ümmetinden her kim Kadir gecesini ihyâ ederse bil ki, seksen sene nafile ibâdet etmiş gibi sevaba nâil olacaktır.

Demek ki Kadir gecesini tam bir hulüs-i kalb ve sâfi niyetle ihyâ eden insan, geçmiş ümmetlerin büyüklerinden seksen sene ibadette bulunup, isyan etmeyen zâtlara verilen kadar çok sevap ve mükafat verilecektir. Yeter ki, o gece tesbit edilsin, tam bir ihlâsla ibadette bulunulsun. ihyâdan geri kalınmasın.

Şu kadar var ki Kadir gecesini kesin olarak bilmek ve bulmak pek mümkün olmaz. Ancak, Kadir gecesidir diye ibadette bulunan insan o geceye rastlamasa da yine kazanır, yaptığı ibadeti ve duası ona belki de Kadir gecesi sevabını kazandırmış olur. O geceye karşı duyduğu saygı ve sevgi ona böyle mükafatlar verdirir.

Aişe validemiz. Efendimiz’den Kadir gecesine rastlarsam ne okuyayım, diye sormuş. Efendimiz’den şu tavsiyeyi almış:

Ya Aişe. Kadir gecesine erişirsen şöyle dua et:

“Allahümme inneke afüvvün. tühıbbü’l-afve fa’fü annî.”

“Allah’ım, sen afvedicisin. Afvı seversin, beni de afveyle.”

Kadir gecesinde de nafile namazlarla birlikte yine kaza namazı ihmal edilmemeli, mümkün olduğu kadarıyla kaza namazı kılıp borçtan kurtulma yoluna dikkat edilmelidir.

Bir İslâm büyüğü der ki:

Kadir gecesini mutlaka bulmamız gerekmez. Kadir gecesi niyetiyle bir kısım gecelerde ibadet ve taatta bulunmamız gerekir. Böyle bir niyet ve alaka ile bu geceleri hakkınızda Kadir gecesi hükmüne döndürebilirsiniz.

Demek ki esas olan, niyettir, alâkadır, ihlastır. Gerisi Rabbimizin bitmez, tükenmez rahmet hazinesinin mükafatına kalmıştır. Rabbimizin mükafat hazinesi kullarınki gibi değildir ki, verilmekte güçlük, zorluk ve cimrilik bahismevzu olsun. Ne var ki, ihlâs, iman ve alâka şartı vardır bunun. Bunu nefsimizde bulunduraım yeter.

Bu yazıyı ne kadar faydalı buldunuz?

Oy vermek için yıldıza tıklayın!

Ortalama oy 0 / 5. Oy verme sayısı: 0

Henüz oy yok! Bu gönderiyi oylayan ilk kişi olun!

By Leadtek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir