Bir meselenin hakkında hayırlı olup olmadığını anlamak isteyen kimse, gece yatarken abdest alıp iki rekat namaz kılar. Birinci rekatın zammı süresinde (Kul ya Eyyühe’l-kâfirün) süresini, İkinci rekatın zamm-ı süre sinde de (Kulhüvallahü yü okur. Namazdan sonra istihâre duasını yaparak kimseyle konuşmadan gidip yatağına yatar. Gece rüyasında (beyaz) veya (yeşil) görürse hakkında hayırlı kabûl eder. Siyah ve kırmızı görürse hayırsız sayar, o işten vazgeçer.

Böyle istihâre, sünnetin müstehab derecesinde bir derece taşıdığından neticesi bağlayıcı olmaz. Gördüğünün aksini, aklı, mantığı tesbit etse aklın, mantığın gereği tercih edilir. İstihâre’nin hükmüne bağlı kalıp da akıl, mantık dışı şey tercih edilmez.

Bunun içindir ki hakkında dini emir bulunan, yahut hayırlı tarafı bakınca akılla belli olan hususlarda asla istihâreye başvurulmaz. Zira mes’elenin hayırlı tarafı ilk bakışta görülmekte, yapılması gereken tercih belli olmaktadır

Mesela. Namaz kılayım mı, hacca gideyim mi, falan fakire iyilikte bulunayım mı?.. gibi hususlarda istihâre ye ihtiyaç duyulmaz. Çünkü bunlar hakkında dinin açık ve net emri bulunduğu gibi, aklın, mantığın da net gereği vardır. Namaz kılmak, hacca gitmek borcumuzdur. Fakire yardım etmek, sadaka vermek ise aklın ve mantığın da bir gereğidir. Bunlarda tereddüt olmaz ki, istihâreye ihtiyaç duyulsun. Nitekim evlenecek gençlerin muhatapları hakkında da istihâre ile karar verilmez. İlk önce namzetler araştırılıp, sahip oldukları hususiyetler bir bir tesbit edilir. Bu hususiyetlerin icabı dikkate alınarak bir hükme varılır. Şayet namzetler her hususta da müsavi iseler, birini tercih için belli başlı bir fark görülmüyorsa, düşülen tereddüdü gidermek için istihâreye ancak o zaman başvurulup, görülene göre tercih yapılabilir. Usülüne uygun istihâre şöyle yapılır:

Abdestli bulunan kimse yatmadan önce Allah rızası için iki rekât namaz kılar. Bu namazın birinci rekatında Fatiha’dan sonra zamm-ı süre olarak (Kafirün) ikinci rekâtında da (İhlâs)’ı okur. Namazdan sonra ellerini açar. Rabbine iltica ederek istihâre duasını okumaya başlar. Gönülden bir teslimiyet ile okuduğu istihâre duasından sonra hemen yatağına girer, kimseyle konuşmaz, hakkında hayırlı olanı göstermesini Rabbinden dileyerek uykuya dalar.

Sabah uyandığında gördüğü rüyadaki renkleri seçmeye çalışır. Şayet (beyaz) yahut (yeşil) görmüşse hakkında hayırlı olduğunu düşünerek o işe karar verir. Si-yah ve kırmızı görmüşse hayırlı olmayacağını tahmin ederek vazgeçer.

İlk gecede kesin bir şey göremezse ikinci, üçüncü gecede de aynı şeyi tekrarlar. Hatta yedi gece ısrar edileceği dahi rivayet edilmektedir.

İstihâre ile karara vardıktan sonra bilmediği bazı hususlara vakıf olur da kararını değiştirmek gerekirse bunda hiç şüphe ve tereddüt göstermeden yeni bir karara varabilir. Zira istihârenin neticesi bağlayıcı değildir. Gördüğünün aksiyle de amel edebilir. Gördüğünün rahmani olmadığını düşünmesinde de mahzur olmaz.

Namazdan sonra okunacak istihâre duâsı şudur:

“Allahümme innî estehîruke bi-ilmike ve estakdiruke bi-kudretik ve es’elüke min fadlike’l-azim. Fe-inneke takdiru ve lâ ekdiru ve ta’lemü velâ a’lemü ve ente allâmü’l-guyüb.

Allahümme in künte ta’lemü enne haze’l-emre hayrun li, fi dini ve meâşî ve akıbeti emri, fakdir’hü li ve yessir’hü li, sümme bârik li fihi. Ve in künte ta’lemü enne haze’l-emre şerrun li fi dînî ve meâşî ve akıbeti emri, fasrif hü annî vesrıfnī anhü vakdir li-ye’l-hayra haysü kâne, sümme’rdınî bihî.”

İstihâre ile istişare, kelime bakımından eşitseler de gereklerinin icabı bakımından eşit değiller. İstişare her zaman önde gelir. Bu bakımdan istihâreden önce istişâre yapılmalı, istişare ile karara varma ciheti araştırılmalıdır. Ehil olanlarla yapılan istişare kararları sahibini pişman etmez. Bu hususta hadisin ikâzı vardır. Yeter ki ehil kimselerle istişare edilsin, selâhiyetsiz kimselerle yapılıp da sonunda istişareye de hürmetsizlikte bulunulmasın.

By Leadtek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


ReCAPTCHA doğrulama süresi sona erdi. Lütfen sayfayı yeniden yükleyin.