Resûl-i Ekrem Efendimiz camiye girerken duâ okuduğu gibi, çıkarken de duâ okurdu. Her duası da ayrı olurdu. Nitekim hadis kitaplarından İbn-i Mâce’de camiye girerken okuduğu şu dua nakledilmektedir:

“Allahümme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammedin ve sahbihî ve sellim. Allahümme’ftah lî ebvâbe rahmetike.”

Huzur ve iltica ile camiye giren Efendimiz’in ibadetini edâ ettikten sonra çıkarken de şu duâyı okuduğu zikredilmektedir:

“Allahümme innî es’elüke min fadlike.”

“Ya Rab, senin fazlından, kereminden istiyorum. Yoksa benim hak ettiğimden değil…”

Zaten bütün nimet ve kazançlar lütf-i ilâhi ve nimet-i Rabbanidir. Hiç biri bizim hak ettiğimiz alacağımız değildir. Tamamen Rabbimizin fazl-ı ihsânıdır.

İşte böyle tefekkür içinde camiye girip çıkan insan, elbette huzur bulur, saâdet hisseder; ibadetinden de, gidiş gelişinden de zevk alır, lezzet duyar.

Camiye gidip gelirken, yahut hayırlı yerlere yürürken hep böyle dualarla gidip gelmeli, tefekkür ve değerlendirmelerle yol almalıyız ki, fikir dünyamız dâima çalışsın, hakkı hak olarak görme şuurunda dikkatli ve uyanık olsun.

By Leadtek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


ReCAPTCHA doğrulama süresi sona erdi. Lütfen sayfayı yeniden yükleyin.