İnsanları Allah’a ilticaya sevkeden semavi âfetlerden biri de şüphesiz ki yıldırım çarpmasıdır. Yıldırım çarpması öyle saatli, dakikalı vaka değildir. Bir an meselesidir. Bir de bakarsınız ki yanınızdaki insan yere yığılmış, ruhunu çoktan teslim etmiş. Bilemezsiniz nasıl bir şeyin isabet ettiğini. Ancak bir gökgürültüsü işitirsiniz hepsi o kadar. Ne bir şey görürsünüz. ne de yakalarsınız. Gördüğünüz şey sadece ölümdür.
Böyle ani gelen semavi hâdiseden korunmak için İbn-i Abbas Hazretleri’nin dua makamında okunmasını tavsiye ettiği yıldırım ayetini okumak gerekir. Bu ayeti okuyanın yıldırımdan korunacağını büyük sahâbi ısrarla ifade etmiştir.
Bizler böyle anlarda dua makamında bu ayeti okursak, inşaallah yıldırım isabetinden kurtulmuş oluruz. Kurtulamasak dahi âyet okurken hayata gözlerimizi yumacağımızdan imanla gitmemiz bahismevzu olur. Belki hükmen şehadet makamına da erişmek nasip olur.
Şiddetli gök gürleyip yıldırım ihtimalinin hatırlandığı anda okumayı adet edinmemiz gereken âyet şudur:
“Sübhanellezi yüsebbihu’r-ra’du bihamdihi vel-melâiketü min hîfetihi ve hüve alâ külli şey’in kadir.”
Yıldırım ihtimalinin belirdiği anlarda ucu yükseklere uzanan şeylerin altına girmemeye gayret etmeli, yıldırım çekebileceği anlaşılan cisimlerin altından uzak yerde beklenilmelidir. Bu gibi yüksek yerlere yıldırım toplayıcı paratönerler takıp tehlikeyi maddi tedbirle de önlemeye çalışmalıdır.

