Hastalıklar bazan imtihan olarak bizi düşündürür, ikâz ve irşadda bulunur. Ancak bazan da ikâz ve irşad olmanın da ötesinde artık son demlerin habercisi olurlar. Son hazırlığı yap, yolcusun, ikâzında bulunurlar.
Aslında ölümü her zaman, her vesile ile hatırda tutmak gerekmektedir. Zira ne zaman geleceği pek bilinmeyen ölüm, her ânda gelebilir. Böyle belirtilerde hemen tevbe, istiğfarda bulunmalı, üzerimizdeki kul haklarından kurtulma tedbirleri almalı, ölecek kimselerin okuması gereken duâyı okumaya başlamalıyız.
Resül-i Ekrem Efendimiz son nefeslerini verecekleri hastalıklarında duâlar okumuş, en son okudukları duâ da, bizlere kadar intikal etmiştir. Aişe validemiz. Resûlüllah’ın son ânlarında okudukları kısa, fakat öz mânâlı duayı şöyle nakleder:
Hasta halinde iken, oturduğu yerde Resülüllah şöyle dua ediyordu:
“Allahümmeğfirli ve verhamnî ve elhikni bir-refi ki’l-a’la.”
“Allah’ım, beni mağfiret buyur. Bana rahmet et ve beni refik-i alâya ulaştır.”
Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’in bu son hastalığında yanına bir bardak su koymuşlardı. Mübarek elini bu suya daldırıyor, ıslak elini harâretli yüzüne sürerek de şöyle dua ediyordu:
“Allahümme e’innî alâ gamarati’l-mevti ve seke-ratihi.”
“Allah’ım, ölümün şiddet ve baygınlığına karşı bana yardım et.”
Demek ki, insanlar bu iki duâyı dillerine vird edinmeli, sıhhat halinde, bilhassa hastalık ânında okumalı. Allah’a yalvarmalı ki, alıştığı duasını son nefeste de okumak nasip olsun, alışan diliyle aynı duâyı yapmakta acemilik çekmesin.
Zaten ölüm halinde olan kimsenin yanında güzel mânâlı dualar yüksek sesle okunur, işiteceği yükseklikte telaffuzda bulunulur. Ta ki işiten hasta da okumaya çalışsın, aynı güzel mânâlı sözleri son nefesinde o da tekrar edebilsin.
Resül-i Ekrem Efendimiz hastalar için en güzel duayı şöyle haber vermiştir:
Kimin son sözü “La ilahe illallah Muhammedün Resülüllah” olursa, Cennet’e girer.
Demek ki ömür boyu kelime-i şehadeti getirmeye devam etmeli, son nefeste de aynı şeyleri tekrar edecek kadar alışkanlık kazanmalıdır. Hayatı boyunca tekrar ettiĝi duâyı insan son nefes ânında daha kolay tekrar eder, aynı şeyleri mutlaka yine söyleyebilir.
Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve Resûlüh, cümlesi de aynı şekilde hastayı kurtaran, imanla gitmesine sebeb olan mukaddes cümledir. Hasta bunu okumaya gayret edeceği gibi, yanında bulunanlar da işiteceği şekilde okurlar, okumasını imâ etmiş olurlar.
Zaten son anlarını yaşadığı sanılan kimseye tevbe. istiğfar da gereklidir. İşlediği bütün günah ve kusurlarından dolayı pişmanlık duyup Allah’tan af dilemekten ibaret olan tevbe, istiğfarı bazan kendi mukaddes kelimeleriyle söyleyerek şu şekilde ifade ederler:
“Estağfirullâhe’l-azîm, ellezi, lâ ilahe illa hüve’l-hayyü’l-kayyümü ve etûbü ileyhi.”
