Rabbimizin istifademize tahsis ettiği yüce nimetlerinden biri de şüphesiz ki, sudur. Su, hava gibi hayat bahşeden bir nimettir. Ekmeksiz yaşanabilir, ama hayat su ve susuz yaşanamaz. Ne var ki, bu kadar hayati değer taşıyan bu aziz nimetin kiymetini pek takdir etmez, sanki adi bir şeymiş, bizim emrimizde olmaya mecburmuş gibi bir umursamazlık içinde hor ve hakir kullanırız. Halbuki, bu hayati nimeti ihsan eden Rabbimize karşı her su içişimizde hamd edip şükür hissi içinde ol mamız lazım gelir. Ta ki, onsuz yaşayamayacağımız nimeti bize bolca verip, ihsan ettiği için takdirlerimizi ifade etmiş olalım. nimetin kıymetini bilmeyen nankörlerden sayılmayalım. Peygamberimiz su içtikten sonra nimetin kıymetini takdir eden bir dua okur, tefekkürde bulunurdu. Nitekim raviler bize Efendimiz’in suyu içtikten sonra şu duâyı okuduğunu haber vermekteler:

“Elhamdü’lillähil’lezî sekânâ azben fürâten birahmetihi, ve lem yec’alhü milhan ücâcen bizünûbinâ.”

“Şefkat ve merhametiyle bize tatlı ve lezzetli su içiren, işlediğimiz günahlar sebebiyle suyumuzu acılaştırıp, tuzlu kılmayan Rabbimize hamd olsun!”

Demek ki bizler nimete karşı takdirsizlik günahı işlediğimiz için kulluğumuzu acılaştırıyoruz, ama Rabbimiz yine de ihsan ettiği tatı suyunu tuzlandırıp acılaş tırmıyor, bize bal gibi lezzetli nimetini ihsan etmeye devam ediyor.

Bunun takdirini yapmak, şuurunda olmak bir duadır. Her su içişimizde bu duâyı yapmalı, bu şuuru tatmalıyız. Duâ bilinmediği takdirde besmele çekmek dahi, o nimete karşı takdir ve duâ mânâsını ifade eder.

By Leadtek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir


ReCAPTCHA doğrulama süresi sona erdi. Lütfen sayfayı yeniden yükleyin.