Bazı zaman ve mekânlarda karşılaştığımız, yahut karşılaşacağımızı zan ettiğimiz korku ve ürperti verecek hadiseler olabilir. Böyle ihtimallerden önce hemen tedbirini alır, kendimizi emniyette hissetmeye gayret ederiz. Ancak aldığımız tedbirimiz bize gereken cesareti vermediğinden hemen Allah’a sığınır, maddi tedbirimizin yanında manevi tedbiri de alır, duâmızı okuruz. Bu duâyı Efendimiz şöyle haber vermiştir: Yerde ve gökte korkulan şeyin zararından emin olmak isteyen kimse şöyle desin:
“Bismillâhillezî, lâ yadurru meâ ismihi şey’ün, fi’l-ardı velâ fi’s-semâ’i. Ve hüve’s-semî’ul-alim.”
“Mukaddes ismiyle hareket edildiği takdirde yerde ve gökte hiçbir şeyin zarar vermeyeceği Allah’ın ismiyle başlıyor. O’na sığınıyorum. O. işiten ve bilendir. Benim de duamı işitir, hâlimi bilir.”
Korkudan emin olmak için alınan maddi tedbirden sonra okunan bu duâ hürmetine inşaallah korktuğundan emin olur, huzur ve selâmetle yoluna devam eder. Hedefine varır.
Gittiği muhitte meçhülü olan yere inen insan, buranın verdiği korku ve ürpertiden de emin olmak istiyorsa. bu defa da şu duȧyı okumalıdır:
“Eüzü bi-kelimâtillâhi’t-tâmmâti min şerri mâ haleka.”
“Burada bulunan şerli mahlûkların şerrinden Allah’a güvenir, kelimât-ı tâmmesine sığınırım.”

