Ölümün küçük kardeşi olan uykuya daldığımızda garip şeyler görür, acâib vak’alar yaşarız. Bazan bir kaç dakikada bir kaç senede ancak gidilip gelinecek uzaklara gider, işler görür, durumlara şahid oluruz. Uyandığımızda bunları bu kadar kısacak zaman içinde gezip gördüğümüze hayret eder, rüyamızın mânâsını izah etmeye uğraşırız.
Böyle acaib rüyalar, bizlere en önce başka bir âlemin varlığını, ahiret âleminin de bunun bir benzeri olduğunu gösterir. Bundan sonra ilerde vâki olacak hadiselerin önceden bizlere rüya yoluyla bir küçük misalinin gösterildiğine işaret eder.
İşte bu işareti net olarak öğrenmek için rüyasını anlatmak isteyen insan, “Bugün bir rüya gördüm” diyerek söze başlayacağı sırada ona:
“Hayran raeyte, yekünü hayran inşaallah,” demeliyiz. Yani, “Hayır görmüşsün. İnşaallah hayırlı sonuç da alırsın.”
Resül-i Ekrem Efendimiz, “ben bir rüya gördüm” diyen zâta böyle karşılık vermiş, dolayısıyla da ümmetine böyle karşılık vermeyi tavsiye buyurmuştur.
Bir diğer hadisten de şu duâyı öğrenmekteyiz.
Resül-i Ekrem Efendimiz’e rüya anlatılmak istendiği anda önce şöyle duâ eder, temennide bulunurdu:
“Hayran telkâhü ve şerren tevekkâhü. Hayran lenâ ve şerren alâ a’dainâ. Velhamdülillahi Rabbi’l-alemin.”
“Hayırla karşılaşacaksın, şerden uzaklaşacaksın. Hayır bizlere, şer düşmanlarımıza, hamd âlemlerin Rabbine olsun.”
Hayırlı rüya görünce Allah’a hamd etmeliyiz. Şerli rüya görünce şeytana yüklemeli, şeytanın şerrinden Allah’a sığınmalıyız.
Bunun için, beğendiğimiz rüyadan sonra “Elhamdülillah” deriz.
Beğenmeyip şüphelendiğimiz rüyadan sonra da “Eûzü billâhi mineşşeytanirracîm” deriz.
İyi rüya anlatılmalı, kötüsü anlatılmamalı; anlatılırsa iyiye yormalı, şerre işaret saymamalıdır.